Romantik İlişkiler

Romantik İlişkiler insanoğlunun nasıl ki yemek yemesi, su içmesi, uyuması o kadar doğalsa aşık olması insan olmanın doğal bir sonucudur. Aşık beyinde adrenalin, dopamin, endorfin, oksitosin, vazopresin gibi hormonlar daha aktif hale gelmektedir ve beynin ödül mekanizması devreye girmiş oluyor. Gerçek aşk sağlıklı olan aşktır, eğer sadece tutku varsa o gerçek aşk değildir ve tutku kalktığında aşık olduğunu sanma durumu da ortadan kalkar. Aşk, sadece süreç içerisinde evrilir. Gerçek aşkta, bir zaman sınırı yoktur.

Romantik İlişkiler

Romantik İlişkilerde Döngüler

Bazı bireyler romantik ilişkilerinde sürekli birbirine benzer kişilik yapısındaki bireylerle
bir arada olduklarından ya da aynı sonu yaşadıklarından şikayetçi olabilir. Örneğin;
Romantik ilişkilerimde partnerim bana değer vermiyor kendimi çok değersiz hissediyorum,
ilişkide baskın taraf olmak istiyor, ilişkimde anlaşılmıyorum, hep çaba harcayan kişi benim,
birlikte sağlıklı vakit geçiremiyoruz, sürekli kavga ediyoruz ve ayrılıyoruz.” gibi söylemlerde
bulunabilirler. Romantik İlişkiler bireylerin bu döngüleri yaşamasında travmalarının da etkisi vardır. Yani
aslında zihin tamamen iyi niyetli olarak bireyin yaşadığı travmayı çözmeye çalışıyor, tekrar
tekrar aynı şeyi yaşatıyor ve ilişkilerdeki döngüler de bu çözümlenmemiş travmalardan
kaynaklanıyor olabilir. Eğer siz de sürekli olarak ilişkilerinizde aynı döngüleri yaşadığınızı
fark ederseniz psikoterapi süreciyle farkındalık kazanıp sağlıklı ilişkiler kurma yolunda adım atabilirsiniz.

Burada önemli olan nokta, bireylerin bunun bir döngü olduğunun farkına
varması ve travmanın ne olduğunu, neyin bu döngülere sebebiyet verdiğini keşfetmesidir.
Çoğunlukla nasıl biriyle birlikte olmak istediğimize dair çıkarımlarda bulunuruz, belirlenen
kriterlere uygun birini bulmaya çalışırız. Romantik ilişkiler atlanılan bir nokta var ki bireyin kendini
keşfetme süreci. Sevgi almaktan çok vermektir. Alıp verdiğinin hesabını yapmamaktır. Değer
vermektir, anlayışlı olmaktır, dinlemektir; karşı tarafa “Ama önce o bana değer versin.”
demek değildir yani önce almak/almanın hesabını yapmak değildir. Sevgi karşılıklı olarak
emek isteyen bir süreçtir ve çiftlerin hem kendilerine hem partnerlerine hem de ilişkiye emek
vermeleri gerekmektedir.

Bireylerin sağlıklı ilişkiler yaşayabilmesi açısından; öncelikle kendisini tanıması/keşfetmesi, mükemmel olmaya çalışmaması, kendini olumlu/olumsuz tüm özellikleriyle kabullenebilmesi, varsa travmalarıyla çalışması önemlidir. Romantik İlişkiler Tabii ki her bireyin travmalarıyla veya kendinde eksik gördüğü yönleriyle yüzleşmek istememesi, yüzleşmeye hazır olmaması da doğaldır.

Romantik İlişkiler

Romantik İlişkilerin Püf Noktaları

  • Birbirinize karşı anlayışlı olun, değer verin, birbirinizi cevap vermek için değil anlamak için dinleyin.
  • Tartışmalarınızda haklı taraf olmaktan ziyade birbirinizi anlamaya çalışın.
  • Bir tartışma anında olayı genellemeyin (“Sen zaten hep böyle yapıyorsun.” gibi) ve çözümlediğiniz tartışmayı (“Geçen gün de dinlememiştin beni bak yine aynısını yapıyorsun.”) tekrar tekrar gündeme getirmeyin. Bu durum ilişkinizi yıpratabilir ki zaten bir olayın tekrar tekrar gündeme gelmesi onun tam olarak çözümlenmediğine işarettir.
  •  Tartışmanızda rahatsız olduğunuz konuyu ben dili ile ifade edin ve olayı kişiselleştirmeyin. (“Sen ne kadar uyuşuk bir insansın 40 saat seni bekliyorum şurada.” demek yerine “Beklediğim süre zarfında kendimi gergin hissediyorum” diyebilirsiniz.
  • Birlikte aktif olarak geçirdiğiniz zamanlar çok kıymetlidir ama kimi zamanlarda kişisel olarak da zaman ayırmanızda fayda vardır. İlişkinizde kendi kişisel sınırlarınız da olsun. Bu kişisel zamanlarda bireysel olarak zaman geçirin.
  • İlişkide rol karmaşalarının önüne geçin. Eşinizin partnerisiniz ona annesi, babası, çocuğunuz gibi davranmayın.
  • “Acaba doğru kişiyle mi birlikteyim?” “Daha mutlu olacağım bir ilişki yaşar mıydım?” gibi ifadeler sık sık aklınıza geliyorsa bu gerçek aşk yaşamadığınıza işaret ediyor olabilir. Gerçek ve sağlıklı aşkta bu ifadeler çok da gündeme gelmez.
  • Eğer çocuğunuz varsa ebeveyn rolünden çıkıp partnerinizle baş başa vakit geçirin.
  • “Evlenince nasıl olsa değişir, ben onu değiştiririm.” gibi bir düşünceniz varsa bunu gözden geçirmekte yarar vardır. Sağlıklı bir evliliğe, bu gibi söylemler engel olabilmekte ve ilerleyen aşamalarda evlilikte/ilişkide sorun yaratabilmektedir.
  • Evlilikte çiftler farklı tarzlarda yetişmiş, öncelikleri/değerleri, çatışma çözme/iletişim becerileri vb. birbirlerinden farklı olabilir. Bu oldukça doğaldır. Evlilikte çiftler, bu sürece kadar doğru bildiklerini yanına alarak gelirler ve kendisinin yanına aldıklarını en işlevsel olarak görebilir. Önemli olan bu farklılıklardan ilişkiye yarayanı alarak yeni bir yapı oluşturmaktır.

Erich Froom’un Sevme Sanatı kitabında dediği gibi; “İnsan, uğrunda emek harcadığı şeyleri
sever ve insan sevdiği şeyler için emek harcar.”

Yazar: PSK. DAN. DİDEM NURAY

@psk.dan.didemnuray

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR Çocuklarda Ayrılma Kaygısı

-ANKARA PSİKOLOG- -MOXO DİKKAT TESTİ- -ANKARA PSİKOLOG- -İLETİŞİM- -BDT EĞİTİMİ-