Aldatma Psikolojisi

Aldatma psikolojisinde olan kişiler; duygusal tatmin ihtiyacı, âşık olma, cinsel yönden çeşitlilik ve tatmin, birlikte olduğu partnerinden intikam alma isteği gibi durumlardan dolayı aldatmakla kendilerini haklı hissetmektedir.

Aldatan erkeklerin bazıları birlikte oldukları partnerlerine karşı kin dolu davranır ve partnerinin yaptığı her hatayı partnerinin yüzüne vurarak onu kırmaya çalışabilirler. Partnerlerinin yaptıkları her hata da bu kişiler kendini çok daha iyi hissederler. Çoğunlukla aldatma sonrasında çoğu bireyde vicdani olarak suçluluk ve rahatsızlık oluşur. Bazı erkekler de kendini pişman ve suçlu bir şekilde gösterebilir.

Aldatılan birey, aldatıldığını öğrendikten sonra artık partnerinin tüm sözlerine ve davranışlarına şüphe ve üzüntüyle yaklaşmaya başlar ve eleştiri de eşik eder. Aldatan birey ise bu durumda kendini her an savunma durumunda olduğunu hisseder ve git gide içine kapanmaya başlayabilir. İhanet ortaya çıktıktan sonra çiftlerin şimdiye kadar düşündükleri, savunduğu fikirler değişmiştir.

“Çoğu zaman şüphe içinde bırakılmak, gerçeği işitmekten daha zalimdir”

Moliere

Aldatmanın en zor yanlarından biri, sonrasında oluşan etkiler veya partnerin aldatmasıyla başa çıkma durumudur. Aldatıldığını öğrendikten sonra ilişkide sarsıntıya uğrayan ilk duygu güven duygusudur. Ve bir ilişkinin temel parçasının olmazsa olmazı da güvendir.

Aldatılan kişi karşılaştığı bu durumdan sonra partnerine karşı olan güvenini kaybederek ya ilişki de sürekli şüphe besleyerek devam eder ya da bir daha güvenemeyeceğini kabul ederek ilişkiye son verir.

Bireyin aldatıldığını öğrenme şekli de bireyin tepkisini ve sonrasında nasıl davranacağını, ilişkinin akıbetini etkilemektedir. Kişi aldattığını partnerine kendisi gönüllü olarak söylediğinde ilişki çok daha az etkilenmektedir.

Kişi, partnerinin aldattığını şüphelenip araştırdıktan sonra öğrenirse partneriyle yüzleştiğinde ilişki çok daha fazla yara almaktadır. Kişi partnerinin aldatmasını eylem anında yakaladığında ya da bunu başka biri sayesinde öğrendiğinde ise ilişki en büyük zararı almaktadır.

Aldatma Sebepleri

Aldatmanın 3 Sebebi

Kişisel Sebepler

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki erkekler kadınlara kıyasla aldatmaya daha yatkındır. Bu durumun nedeninin testosteron cinsellik hormonuna kadınlara kıyasla çok daha fazla sahip olan erkekler, cinsellik dürtüsünü daha yoğun hissettikleri için aldatmaya daha fazla eğilim gösterebiliyorlar.

Hatta erkekler arasında yapılan araştırmalarda, testosteron seviyesi olması gerekenden daha yüksek olan erkeklerde aldatma oranı çok daha fazladır.

Kişilik tipleri kıyaslandığında “normal kişilik tipi” benimseyen bireylerde farklı olarak daha az dürüst, sıcak, uyumlu ve merhametli olan kişiler, aldatmayı normal bir şey olarak görerek daha çok ihanet edebilme potansiyelindedirler.

Kişisel görüş ve inançlarda konu, kişinin görüşlerine bağlılığıyla doğru orantılıdır. Yani muhafazakar bir birey, dini görüşlerinde gerçekten muhafazakar bir benimseyiş içindeyse ihanet etmekten çekinmektedir. Ancak, baskı altında kalarak ve kendini zorlayarak bu görüşler çerçevesinde hayatını şekillendiriyorsa içinde tuttuğu duygular açığa çıkarak onu ihanete kolaylıkla yönlendirebiliyor.

İlişkisel Sebepler

Günümüzde toxic olarak adlandırılan sağlıksız, baskı kurulan veya iletişim eksikliğine sahip olan bir ilişkinin iki tarafa da zarar veren yönleri, bireyleri ihanete yönlendiren nedenler arasında yerini alıyor. İlişkide problem yaşamayan, doğru ve açık ifadelerle kendini net anlatabilen, ilişkide kendini değerli gören çiftler aldatma arzularını engelleyerek birbirlerine odaklanabiliyorlar.

İlişki içerisinde partnerini küçümseme, duygularını ve söylediklerini ciddiye almama, onu dinlememe, birlikte zaman geçirmekten kaçınma, anlaşamama, sık sık kavga etme ve mutsuz cinsellik gibi faktörler ilişkilerde kopukluklara neden olarak çiftleri aldatmaya yönlendirebiliyor.

Yapılan araştırmaların birinde, partneriyle birlikte olan kadınların cinsel doyuma ulaşma oranlarının aldattıkları kişilerle yaşadıkları birlikteliklerde ulaştıkları orandan daha az olduğu ortaya çıkmıştır. Aldatma konusunda cinsel mutluluğun önemi yadsınamayacak derecede de fazladır ve bir etken olarak da karşımıza çıkar.

Çevresel Sebepler

Bazı durumlarda ise; mizaç özellikleri ihanete müsait olmasa veya ilişki gayet mutlu ve tatmin edici şekilde gitse bile çevresel koşullar nedeniyle aldatma olayları olabiliyor. Öngörülemeyen birtakım yaşanan olaylar ve durumlar, bireyler için fazla çekici ve tetikleyici duruma gelebiliyor. Baş başa geçirilen vakitler ve yakın temas bazı durumlarda bireyin aklını karıştırabiliyor.

Aldatma Sebepleri

Peki herkesin merak ettiği o soruya geçelim: Bir kere aldatan insan hep aldatır mı?

İlişki uzmanı Aimee Hartstein’e göre, aldatma konusu ve sonrasında verilen tepkiler farklı kategorilerde incelenmeli. Örneğin; genelde bazı olayları çok fazla irdelemeyen ve ilişkiye dair farkındalığı ve olgunluğu gelişmeyen bir kişi, aldatmanın hem kendisine hem de partnerine verdiği hasarları ve acıyı fark etmez.

Bu nedenle bu bireylerde tekrar aldatma oranı yüksektir. Çünkü bireydeki ilişki bilinci gelişmemiştir ve yukarıdaki nedenlere bağlı olarak partnerine karşı dürüst ve açık olma yönü zayıftır.

Ancak bu demek değil ki her aldatan mutlaka tekrar aldatmaz. Bu yanlış bir yargıdır. Aldatmanın yarattığı hasarların farkında olmayan ama farkındalığını geliştirmek isteyen ve çabalayan bireylerde aldatma eyleminin yarattığı hasarlar aldatan bireyde yoğun etkilere neden olarak farkındalık bilinci geliştirebilir.

Bu etkilerin sonucunda ise birey olumlu yönde bir gelişim kazanarak daha sadık, dürüst ve açık bir birey haline gelerek ilişkilerinde daha bağlı olarak sadakati temellendirebilir.

 İnstagram: @bsraertas

Yazar: Büşra Ertaş

Sonraki yazımızı inceleyin Maladaptive Daydreaming

Similar Posts