İçindekiler
ToggleGünlük Hayatta Sürekli Kaygılı, Gergin veya Endişeli Hissediyorsanız
Ankara gibi kalabalık, hızlı tempolu bir şehirde yaşarken, birçok kişi neredeyse farkında olmadan sürekli bir endişe hâliyle yaşar.
Gün içinde durup dururken kalp çarpıntısı yaşamak, mideyi kasan bir stres hissetmek, ya da hep “bir şey olacakmış” gibi tetikte olmak aslında kaygı bozukluğunun sinyalleri olabilir.
Belirtiler Neler Olabilir?
Sebepsiz gerginlik ve huzursuzluk
Gelecek hakkında aşırı endişe
Konsantrasyon sorunları
Kalp çarpıntısı, terleme, titreme
Uykusuzluk veya kabuslar
Bu belirtiler zamanla kişinin yaşam kalitesini düşürür, ilişkilerini etkiler ve tükenmişlik duygusuna yol açabilir.
Ankara’da Psikolojik Destek Ne Sağlar?
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Kaygıyı besleyen düşünce kalıplarını fark edip dönüştürmeye yardımcı olur
Nefes ve gevşeme egzersizleri: Bedensel belirtileri kontrol altına alır
Farkındalık çalışmaları: Zihni “şimdi ve burada”ya odaklamayı öğretir
Kaygı geçmez diye düşünme.
Doğru yöntem ve uzman desteğiyle sakinlik yeniden öğrenilebilir.
Sabahları Yorgun Uyanıyor, Hayata Karşı İsteksizlik Yaşıyorsanız
Geceleri uyusan bile sabahları bitkin uyanıyor musun?
Eskiden keyif aldığın şeyler artık sana hiçbir anlam ifade etmiyor mu?
İşine, okuluna, ilişkilerine dair bir heyecanın kalmadıysa, bu sadece “mevsimsel moral bozukluğu” olmayabilir — depresyonun ilk belirtileri arasında olabilir.
Depresyonun Erken Dönem İşaretleri:
Sürekli yorgunluk hissi
Sabah kalkmakta zorlanma
İçsel boşluk ve anlamsızlık hissi
“Hiçbir şey yapmak istemiyorum” düşüncesi
Ağlamaya yakın olma ya da duygulara yabancılaşma
Bu hisler geçici değilse ve haftalardır devam ediyorsa, psikolojik destek almak hem zorlanmayı azaltır hem de tükenmişliğe gidişi durdurur.
Ankara’da Depresyon Desteği Nasıl Olur?
Bireysel terapi ile altta yatan nedenler fark edilir
Kişiye özel terapi hedefleri belirlenir
Gerekirse psikiyatrist yönlendirmesiyle ilaç desteği eklenebilir
Yaşam rutinleri düzenlenir, motivasyon yeniden inşa edilir
Depresyon “güçsüzlük” değil;
bedenin ve zihnin “yardım çağrısı”dır.
İlişkilerinizde Sürekli Aynı Döngüleri Yaşıyorsanız
Her ilişkinde benzer sorunlar mı tekrar ediyor?
“Yine aynı yerde koptuk”, “Hep aynı şey oluyor” dediğin ilişkilerden çıkamıyorsan, bu sadece şanssızlık olmayabilir.
Bu durumun arkasında çoğu zaman farkında olunmayan bağlanma stilleri ve çocukluktan taşınan ilişki kalıpları vardır.
Tekrar Eden İlişki Sorunlarına Örnekler:
Hızlı bağlanıp ani soğuma
Aşırı kıskançlık ve güvensizlik
Terk edilme korkusuyla gelen yapışkanlık
“Hep ben veriyorum, karşılık alamıyorum” hissi
Uyuşmazlık → sessizlik → kopuş döngüsü
Psikolojik Destekle Neler Değişir?
Şema terapi veya ilişki odaklı terapi ile duygusal ihtiyaçlar tanınır
Kişi hangi ilişki şemalarını tekrar ettiğini fark eder
Sağlıklı bağ kurma becerisi gelişir
Toksik ilişkilerden çıkma veya sınır koyma gücü artar
İlişki kalıpların “kader” değil.
Fark ettiğinde, değiştirebildiğin bir döngüye dönüşebilir.
Aile, Partner veya İş Arkadaşlarıyla Sağlıklı İletişim Kuramıyorsanız
Sürekli “yanlış anlaşıldığını” hissediyor musun?
Kendini ifade ettiğinde ya çatışma çıkıyor ya da karşı taraf seni duymuyorsa…
Bu durum yalnızca ilişkileri zorlamaz; aynı zamanda özsaygını ve sosyal özgüvenini de etkiler.
Sağlıksız İletişimin Belirtileri:
Söylemek istediklerini bastırmak
Duygularını ifade edememek
Karşı tarafın tepkisinden korkmak
Sürekli alttan almak ya da öfkeyle patlamak
Sessizlik ya da pasif-agresif tepkiler
Terapi Bu Durumlarda Ne Sağlar?
İletişim becerileri ve sınır koyma üzerine çalışmalar yapılır
Danışan, duygusunu şiddetlendirmeden ifade etmeyi öğrenir
“Konuşmadan anlaşılma” beklentisi yerine açık diyalog gelişir
İş yerinde, evde, arkadaş çevresinde daha net ve sağlıklı ilişkiler kurulur
Sağlıklı iletişim doğuştan gelen bir yetenek değil;
öğrenilebilir bir beceridir.
Travmatik Bir Yaşantı Geçirdiyseniz ve Hâlâ Etkisinden Kurtulamadıysanız
Hayatta bazı olaylar olur ki… yaşanır ama etkisi kolayca geçmez:
Sevilen birinin kaybı
Kaza, afet, şiddet, ihmal
Hastalık, ameliyat, ölüm korkusu
Ayrılık, terk edilme, istismar
Bu deneyimlerden sonra kişi bir şekilde “devam ediyor” gibi görünse de, zihinsel ve bedensel etkiler devam eder.
Travma Sonrası Sık Görülen Belirtiler:
Olayı tekrar tekrar hatırlamak (flashback)
Kabuslar, uyku problemleri
Aşırı irkilme, tetiklenme
Güvensizlik, kaygı, öfke patlamaları
Duygusal hissizlik veya donukluk
Terapiyle Neler Değişir?
EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma): Travmatik anının yükünü azaltır
Travma odaklı terapi: Beden ve zihin bağlantısını yeniden kurar
Kişi yaşadıklarını anlamlandırır ve hayata tekrar bağlanma gücü kazanır
Travma unutulmaz belki ama…
onunla birlikte yeniden yaşamayı öğrenmek mümkündür.
Sınav, İş, Gelecek Gibi Konularda Aşırı Performans Kaygısı Yaşıyorsanız
Ankara gibi akademik ve bürokratik yoğunluğu yüksek şehirlerde, başarma baskısı hemen her yaş grubunda hissedilir.
KPSS, ALES, TUS, üniversite sınavı, mülakatlar, terfiler…
Hepsi bir noktada, insanın özdeğeriyle karışır.
Performans Kaygısı Belirtileri:
“Başaramazsam rezil olurum” düşüncesi
El titremesi, nefes darlığı, mide krampları
“Herkes benden çok daha iyi” kıyaslaması
Konsantrasyon problemleri, erteleme davranışı
Sınav anında ya da sahnede donup kalma
Psikolojik Destekle Ne Sağlanır?
Kaygı döngüsünü besleyen inançlar keşfedilir
Kendilik değeri = başarı inancı sorgulanır
Nefes teknikleri, gevşeme egzersizleri, sınav simülasyonları uygulanabilir
Öz-şefkat geliştirilir → başarıdan bağımsız bir iç denge kurulur
Başarı, korkuyla değil güvenle inşa edilir.
O güveni kurmak için bazen destek gerekebilir.
Kendinizle Sürekli Savaş Halindeyseniz
İç sesin sana sürekli “yetersizsin, daha iyisini yapmalıydın, niye böyle davrandın?” gibi şeyler söylüyorsa…
İçinde bir “eleştiri makinesi” susmuyorsa…
Bu savaş, dışardaki hiçbir kavgadan daha yorucu olabilir.
İçsel Eleştirmenin Belirtileri:
Hata yaptığında kendini affedememe
Başarıyı küçümseme, başarısızlıkta kendini suçlama
“Benden bir şey olmaz” gibi kalıcı olumsuz inançlar
Başkalarının düşüncelerine göre hareket etme
Sürekli pişmanlık, “keşke” ve “neden böyleyim” sorgulamaları
Terapi Bu Noktada Ne Sağlar?
İçsel eleştirmeni fark etmek → onun sesini yumuşatmak
Öz-şefkat ve öz-kabul geliştirmek
Geçmişten gelen değersizlik inançlarını yeniden yapılandırmak
Kendinle barışık, daha nazik bir iç dil kurmak
Hayat zaten yeterince zorken…
kendinle savaşmak değil, kendine dost olmak çok daha iyileştiricidir.
Hayatınızda Bir Geçiş Dönemindeyseniz (Boşanma, Taşınma, Yeni İş vb.)
Hayat durmaz… Değişir.
İster istemez kendimizi bazı geçişlerde buluruz:
Yeni bir işe başlamak
Evlenmek ya da boşanmak
Üniversiteye başlamak ya da mezun olmak
Şehir değiştirmek, bir yakınını kaybetmek
Bu geçişler, dışarıdan “normal” görünse de içeride büyük duygusal dalgalanmalara yol açabilir.
Geçiş Süreçlerinde Görülebilecek Ruhsal Tepkiler:
Belirsizlik karşısında kontrol kaybı hissi
Yoğun stres, uykusuzluk, sinirlilik
Yönsüzlük ve “ben kimim artık?” sorgusu
Başladığın hiçbir şeyden tat alamama
Terapi Neden Bu Dönemde Çok İşe Yarar?
Geçiş süreci daha net görülür, anlamlandırılır
Eski ve yeni kimlikler arasında köprü kurulur
Belirsizliğe karşı tolerans artırılır
Kişi, yeniden yapılandığını hisseder
Geçiş dönemleri zordur ama büyümeyi de beraberinde getirir.
Terapide bu değişim, dönüşüme dönüşür.
Yalnızlık Hissi Yoğunlaştıysa ve Sosyal Hayattan Kopuyorsanız
Ankara kalabalık bir şehir olabilir ama çoğu insan kalabalıklar içinde derin bir yalnızlık yaşıyor.
Arkadaş çevren olsa bile anlamlı bağ kuramıyor, duygularını kimseye anlatamıyor, gittikçe daha içe kapanıyor olabilirsin.
Bu yalnızlık bir noktadan sonra sadece bir duygu değil, bedensel ve zihinsel yorgunluk hâline gelir.
Sosyal İzolasyonun Belirtileri:
İnsanlarla vakit geçirmek istememek
Dışarı çıkmak için motivasyon bulamamak
“Anlatsam anlayamazlar” düşüncesi
Duygularını bastırmak, ifade etmekten kaçmak
Sürekli telefonla oyalanmak ama “bağlantı” hissedememek
Psikolojik Destek Ne Sağlar?
Duygularını ifade edebileceğin güvenli bir ilişki kurarsın
Terapist ile kurulan bağ → dış dünyadaki ilişkilerine model olur
Sosyal beceriler, öz güven ve empati yeteneği gelişir
Yalnızlık yerini bağ kurma kapasitesine bırakır
Yalnızlık kader değildir.
Anlaşıldığını hissettiğin yer, her şeyi değiştirebilir.
Hiçbir Sorununuz Yok Gibi Görünüyor Ama “Bir Şeyler Eksik” Hissediyorsanız
Her şey “yolunda” görünüyor olabilir.
İşin var, ilişkilerin fena değil, fiziksel olarak sağlıklısın. Ama… içten içe bir şeyler eksik gibi.
Tatmin olmuyorsun.
Anlam kaybolmuş gibi.
Hayat otomatik pilotta geçiyor gibi.
Bu duygu, “kendinle temasın koptuğu” zamanlarda ortaya çıkar.
Ve bu, psikolojik destek almak için belki de en değerli işarettir.
Bu Hissin Kaynağı Ne Olabilir?
Varoluşsal boşluk hissi
Hayatın sadece görevler ve sorumluluklardan ibaret olması
İç dünyana vakit ayıramamak
Gerçek isteklerinden kopmak
“Ben gerçekten kimim?” sorusuna net yanıt verememek
Terapi ile Neler Mümkün?
Kendi iç sesini yeniden duymaya başlarsın
Hayatında neyi istemediğini değil, neyi gerçekten arzuladığını keşfedersin
Otomatik pilot kapanır, bilinçli yaşama geçilir
Anlam ve yön duygusu yeniden inşa edilir
Her şey yolunda gibi görünüyor olabilir…
ama bazen terapiye giden yol, tam da bu “eksiklik hissi”nden geçer.
Paradoks Psikoloji
Ankara Psikolog, Çankaya Psikolog, Psikoloji Eğitimleri ve Ankara Moxo Dikkat Testi
Alanlarında uzman psikologlardan randevu veya bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.